Yüz yıl devletler için çok uzun bir süre değil. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yılda geldiği seviye, tüm sıkıntılara rağmen büyük bir başarı.
AVRUPADAN Youtube Video
Oktan Erdikmen yazdı... Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı kutlu olsun
Zamanın iyileştirici gücü ve içimizdeki antiseptik mucize
Oktan Erdikmen yazdı... Flaubert’in meşhur romanı Madam Bovary’de muhteşem bir söz var: Dünya bu kadar basitti ve ben nasıl bu kadar karmaşık oldum?
Paris yanıyor: İşlevsiz ve eğitimsiz bırakılan bir sınıfın öfkesi
Paris’te, Marsilya’da sokakları yakıp yıkan, işlevsiz ve eğitimsiz bırakılan bir sınıfın öfkesidir. Akranları iyi eğitimlerle, işlerle, pahalı arabalarla kendilerini gösterirken, bu çocukların elinden yakıp yıkmaktan başka hiçbir şey gelmiyor.
Oktan Erdikmen yazdı... Aslında her gurbetçi bir kahramandır
Aşırı sağcılar ikinci sıraya yükselmiş. Birkaç hafta önce uğruna kavga ettiğimiz siyasetçilerin umrunda değil. Biz, gurbette yaşayanlar, en zayıf yönümüz olan bir araya gelememeyi yenip, ortak bir hikaye yazmalıyız. Çünkü her kahramanın bir hikayesi vardır.
Oktan Erdikmen yazdı... İyi gün dostu bulmak artık daha zor
Bir zamanlar “Düşenin dostu olmaz” diye bir atasözümüz vardı. Sosyal medyadan sonra o söz geçerliliğini kaybetti. Artık iyi gün dostu bulmak, kötü gün dostu bulmaktan çok daha zor: Dostun üzüntüsüne acı duyabilirsin. Bu kolaydır ama dostun başarısına sevinebilmek, sağlam bir karakter gerektirir”
Düşük mutluluklar hapishanesi
Marcus Aurelius, “İnsan ölmekten korkmamalı” diyor. “Yaşamaya hiç başlamamaktan korkmalı”. “Öyle saçma şey olur mu? Yaşamaya başlamayan insan var mıdır?” diye düşündüyseniz, bu kişi belki de sizsinizdir.
Bir gün bir soru soracağız ve tüm hayatımız değişecek
“Sadece ve sadece dört duvar arasında durabilmemiz için, maaşımızın yarısını neden ev sahibine veriyoruz?” dediğimiz gün, bu dünyada herkes “Bir gün bir soru sordum ve bütün hayatım değişti” diyebilir.
Artık kimse 1 Nisan şakası yapmıyor
Dikkat ettiyseniz artık kimse 1 Nisan şakası yapmıyor. Salgındı, krizdi, savaştı, depremdi derken; kimsenin şaka kaldıracak hâli kalmadı.
Kargoları bedava yapma enstitüsü
Kapitalistler, Diderot etkisini her yerde kullandılar. Mobilya mağazalarında, birbirine uyan ürünleri yan yana koydular. İnternetten alışveriş yaparken, "Bunu alanlar bunu da aldı, siz de alın" diye seçenekler sundular. “Şu kadarlık daha ürün alırsanız, kargo bedava” dediler. Oysa kargo bize on katına gelmiş, zamanımızsa bedavaya gitmişti.
Oktan Erdikmen yazdı... “Herhal ilerdedir, yaşanacak günlerin en güzelleri…”
Bir tarafta onlar var. Düzen kuranlar. Doğanlar, büyüyenler, askere gidenler, evlenenler, çocuk yapanlar, sabah 8 akşam 5 çalışanlar, iş yerlerinde terfi alanlar, aşkın ancak 20’li yaşların bir oyuncağı olduğuna inananlar. Diğer taraftaysa geceleri çıkarınca bebek sayılanlar var.
Bu hayatın heyecanı meyecanı ve insanın anlam arayışı
Almanya’da bir saldırı olduğunda, hayatını kaybedenlere üzülmeden önce, “İnşallah fail Müslüman değildir” diye düşünmek ve peşinden bu histen bile utanmak nasıl bir şeydir biz biliriz. Çünkü, fail Müslüman olursa, İslami terör; Hristiyan olursa psikolojik sorunları olan ve cinnet getiren sıradan bir vatandaştır.
Oktan Erdikmen yazdı... “Yaşıyorsak, hâlâ umut var demektir"
İnsan, ne yaşarsa yaşasın. Bir süre sonra hepsi birer hatıra oluyor. Antakya Müzesi'nde bir mezar taşında yazan Seneca sözü gibi: “Yaşıyorsak, hâlâ umut var demektir”.
Almanya, savaşa girecek mi?
Sahne arkasında cinayet işlenmeye devam ediyordu. Ama biz görmüyorduk. Biz olan biteni, sadece gelip oyunculara anlatan habercilerden öğreniyorduk. Ortada birden fazla haberci vardı ve farklı şeyler söylüyorlardı. Hangisine inanacağımıza şaşırdık.
Seçim süreci ve gurbetçinin laneti
Türkiye’den gelen siyasetçiler, konuşmalarını yaptıktan sonra, o güzel uçaklara binip dönüyorlar. Biz de diyoruz ki: Bugüne kadar hal hatır sormayanlar, seçim sürecinde bize zarar verecek kampanyalar yapmasınlar. Sonra bedelini biz ödüyoruz.
Bir kere göçmen, hep göçmen
Bir göçmenin geri dönmesi diye bir şey yoktur. Bir kere göç eden, ömrünün sonuna kadar göç eder durur. Bir kere gurbetçi, artık hep gurbetçidir. Döndüğünüzde bulduğunuz insanlar, yerler, duygular bambaşka şeylerdir çünkü.
Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz, tek teselli yazı hariç
Yeni yılın ilk gününden herkese merhaba, işte haftanın yorumu…