Google Play Store Avrupadan Mobil Uygulaması
Menü

AVRUPADAN Youtube Video

Noel tatili başladı: Almanya'da aşırı trafik uyarısı - 20 Aralık 2024 Oktan Erdikmen
Atamızı saygıyla anıyoruz #10Kasım
Gurbetçilere 'elektronik oy' yolda - Oktan Erdikmen ile Haftanın Yorumu
29 Ocak 2023 Pazar

Almanya, savaşa girecek mi?

Sahne arkasında cinayet işlenmeye devam ediyordu. Ama biz görmüyorduk. Biz olan biteni, sadece gelip oyunculara anlatan habercilerden öğreniyorduk. Ortada birden fazla haberci vardı ve farklı şeyler söylüyorlardı. Hangisine inanacağımıza şaşırdık.

Almanya, savaşa girecek mi?

OKTAN ERDİKMEN

Eski Yunan tragedyalarında cinayetler hep sahnenin ardında işlenirdi. Bunlar seyirciye doğrudan gösterilmez, onun yerine, arkada olanı biteni gördüğü varsayılan bir haberci sahneye çıkar ve cinayeti diğer oyunculara ayrıntılarıyla anlatırdı. İzleyiciler, olan biteni görmezler ama görmüş kadar olurlardı. Ancak edindikleri izlenim, mesajı getiren aktörün anlattıklarından ibaretti.

Rusya’nın, Ukrayna’yı işgal ettiği 24 Şubat 2022’den itibaren 300 binden fazla asker, yasal mermilerle öldürüldü. 

İşgalden birkaç gün önce, işi gereği bir yatırım kararı alması gereken bir arkadaşım aramış ve savaş çıkma ihtimali hakkında ne düşündüğümü sormuştu. Putin’in tüm dünyayı karşısına almaya cesaret edemeyeceğini, ufak çapta çatışmalar ve gövde gösterileri olabileceğini söylemiştim. Ve eklemiştim: “Ancak geniş kapsamlı bir işgale ve savaşa ihtimal vermiyorum”

Yanıldım. Makul bir siyasetçinin, asla bu kararı almaması gerekiyordu. Ancak Putin makul bir siyasetçi değildi ve son 300 yılda, yer yüzünde savaşmadan durabildiğimiz sadece 26 gün vardı. Geri kalan tüm zamanlarda, dünyanın şu veya bu bölgesinde, şu veya bu yoğunlukta çatışmalar yaşandı. Birbirimizi öldürmeye alıştık. 

Her yıl trilyonlarca dolar aktardığımız savaş makinesi açtı. Kan istiyordu. Ceset istiyordu. Silah depoları doluydu. Fabrikalar çalışıyordu. Depoların boşalması, eski silahların yerini, yeni silahların alması gerekiyordu. 

Almanya bir gecede milletvekillerinin bile haberi olmadan silahlanmaya ek 100 milyar ayırdı. Savaş kartellerinin hisseleri iki katına kadar çıktı. Bir gecede yüz milyarlarca dolar el değiştirdi. 

Sahne arkasında cinayet işlenmeye devam ediyordu. Ama biz görmüyorduk. Biz olan biteni, sadece gelip oyunculara anlatan habercilerden öğreniyorduk. Ortada birden fazla haberci vardı ve farklı şeyler söylüyorlardı. Hangisine inanacağımıza şaşırdık.

Başlıktaki sorunun cevabı

Bu yüzden başlıktaki sorunun cevabını bilmiyorum. Bazı habercilere inanırsak, kesinlikle böyle bir ihtimal yok. Bir bahis oynamak zorunda kalsam, ben de her şeyimi bu ihtimale yatırırdım. Almanya’nın aktif olarak çatışmalara katılması, Berlin’in bombalanması, Frankfurt’a nükleer füze atılması bana kalırsa kesinlikle ihtimal dahilinde değil. 

Ancak bazı haberciler, tam tersini söylüyor ve ülkemizi hiç savaş görmemiş bakanlar yönetiyor. Geceleri sığınaklara inmemiş olanlar, en yakın arkadaşları ölmemiş, çocukları vurulmamış, bebekleri aç yatmamış olanlar yönetiyor. Dolayısıyla, çok ama çok az da olsa bu ihtimale kapıyı kapatmıyorum. Bunun için bir şey de yapmıyorum. Sadece sivil savunma dairesinin evde bulundurulmasını tavsiye ettiği malzemeler listesini temin ettim ve çok fazla para harcamamaya gayret ediyorum. 

Çünkü son iki senede, “Almanya’da asla olmaz” dediğimiz ne kadar şey varsa oldu.

Çünkü bu dünyanın tarihi, cinayetler tarihi. 

Çünkü biz, savaş görmeyen bakanlarımız ve cephede ölen yoksul çocuklarımız, dünyanın ilk cinayetini işleyen Kabil’in çocuklarıyız

Hayatta kalanların çocuklarıyız 

Kabil ve Habil, Hazreti Adem’le Havva’nın çocuklarıydı. Kabil çiftçi, Habil çobandı. Kabil kardeşini kıskanıp, dünya tarihinin ilk cinayetini işledi.

Habil iyi niyetliydi. Çalışkandı. Haset etmedi. Ağabeyini kıskanmadı, kuyusunu kazmadı. Bu yüzden öldü. Onun çocuğu yoktu. Soyu devam etmedi. 

Biz bugün yaşayanlar, hayatta kalanlar, Kabil’in, kardeşini kıskanan, öldüren, dünyanın ilk cinayetini işleyen insanının çocuklarıyız.

Hakan Günday'ın dediği gibi, hayatta kalanların çocuklarıyız.

“Dolandırıcıların, hırsızların, katillerin, yalancıların, muhbirlerin, hainlerin, batan bir gemiden ilk kaçanların ve de başkasının ellerindeki can simitlerini söküp atanların çocukları… Sağ kalmayı bilmiş olanların… Sağ kalmak için her şeyi ama her şeyi yapmış olanların…”

Behçet Necatigil, “Kızlardan, kadınlardan sızan kanlarda Havva devam eder” diyor.

“Silahlarda bıçaklarda Kabil devam eder.

Domates karanfil kiraz kan

Güneş, ateş, mercan, kış, yaz, kan

İnsanoğulları, toprak, su, hava

Önce kan vardı

Beyaz sonradan…”

ÖNCEKİ YAZI

Geri Dön 29 Ocak 2023 Pazar Önceki Yazılar

ESKİ BÜLTENLER

Hoş geldiniz / Herzlich Willkommen
Ziyaretçilerin web sitemizi mümkün olan en iyi şekilde kullanmasını sağlamak için çerezler ve teknolojiler (araçlar) kullanıyoruz. Bize onay verirseniz, bir site ziyaretçisinin uç cihazında bilgi ve veri depolayan ve bunlara buradan erişen üçüncü taraf hizmetlerini kullanacağız. Veri koruma beyanımızdaki gelecek için geçerli olmak üzere, onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz. Avrupadan'da kişisel verilerinizin işlenmesi, haklarınız ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği hükümlerine göre irtibat kurulacak kişiler hakkında bilgi veri koruma bildirimi altında bulunabilir: https://avrupadan.com/sayfa/datenschutz


Wir verwenden Cookies und Technologien (Tools), um den Besucher die optimale Nutzung unserer Webseite zu ermöglichen. Sofern Sie uns Ihre Einwilligung erteilen, werden wir Dienste von Drittenanbietern verwenden, die Informationen und Daten im Endgerät eines Seitenbesuchers speichern und dort abrufen. Sie können Ihre Einwilligung jederzeit mit Wirkung für die Zukunft in unserer Datenschutzerklärung widerrufen. Informationen über die Verarbeitung personenbezogener Daten bei Avrupadan, Ihre Rechte und Ansprechpartner gemäß den Bestimmungen der Datenschutzgrundverordnung finden Sie unter Datenschutzhinweis: https://avrupadan.com/sayfa/datenschutz
KABUL ET / ZUSTIMMEN
REDDET / ABLEHNEN