Klingbeil 8’inci kez Çin’de

Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Lars Klingbeil, yeni siyah-kırmızı hükûmetin Çin’le en yoğun temas kuran ismi hâline geldi.

Klingbeil bugüne kadar sekiz kez Çin’i ziyaret etti. İlk kez 15 yıl önce Çin’e gitti. O tarihten bu yana SPD adına altı kez parti diyaloğu için Pekin’de bulundu.

2012’de ise milletvekili olarak dönemin başbakanı Angela Merkel’in resmi heyetinde yer aldı. Bu kez Pekin’e hem maliye bakanı hem de SPD Genel Başkanı sıfatıyla gitti.

Pekin’de Başbakan Yardımcısı He Lifeng ile hammadde tedariki ve ekonomi ilişkilerini görüştü. Ayrıca Devlet Başkanı Şi Cinping’in baş ideoloğu sayılan, parti hiyerarşisinde dördüncü sırada yer alan Wang Huning ile de bir araya geldi.

Klingbeil, Bild’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Çin’le ilgili konuşmak yerine doğrudan Çin’le konuşmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum. Amerikan kültürünü anlıyorum; 1,4 milyar insanıyla Çin de bir dünya gücü, bu kültürü de anlamak önemli.

Halk Meclisi’nde kabul: Pekin’den büyük jest

Klingbeil’in bir kez daha Pekin’deki Halk Meclisi’nin Büyük Salonu’nda Wang Huning tarafından kabul edilmesi, Çin tarafının ‘büyük jesti’ olarak yorumlanıyor.

Komünist Parti içinde bu kadar yüksek düzeyde randevu alınması, yabancı siyasetçiler için istisnai bir durum. Bu, ikilinin ikinci yüz yüze buluşması.

Wang, Klingbeil’i 2023’te de kabul etmişti. O ziyarette Klingbeil’e deniz hıyarı ikram edilmiş, Alman siyasetçi yemeğin ne olduğunu sonradan öğrenmişti.

O görüşmede Wang, Klingbeil’e hangi siyasi eserleri okuduğunu sormuştu. Klingbeil, sosyolog Andreas Reckwitz’in “Tekillikler Toplumu” kitabını anmıştı. Daha sonra kitabı Almanya’dan Pekin’e gönderdi. Wang da eseri Çinceye çevirtti ve bu haftaki buluşmaya Çince baskıyı yanında getirerek geldi.

Bu fotoğraf, ekimde Pekin’e gitmek isteyen Dışişleri Bakanı Johann Wadephul’un yaşadığı sorunla da yan yana konuyor. Wadephul, yeterince üst düzey muhatap bulamadığı için ilk Çin ziyaretini iptal etmişti. Klingbeil’in şimdi partinin en güçlü isimlerinden biriyle görüşmesi, Berlin’de dikkat çekti.

‘Böl ve yönet’ taktiğine karşı koalisyon vurgusu

Klingbeil, Çin’in ‘böl ve yönet’ stratejisine karşı, tüm mesajlarını koalisyon adına verdiğinin altını çiziyor.

Görüşmelerde hem Dışişleri Bakanı hem de Başbakan Friedrich Merz ile tam uyum içinde hareket ettiğini söyledi. Merz’in Çin ziyareti gelecek yıla planlanıyor.

Klingbeil, “Özellikle Çin Komünist Partisi’nin karar verici isimleriyle doğrudan konuşmanın önemli olduğunu düşünüyorum” diyerek şunu ekledi:

Her konuda aynı fikirde olmayacağız ama konuşmak ve bazı şeyleri netleştirmeye çalışmak her zaman daha iyi.

Ukrayna, tayvan ve hammadde baskısı

Pekin temaslarında en tartışmalı başlıklar da masaya geldi.

Ukrayna savaşı: Klingbeil, kapalı toplantılarda ve kamuya açık açıklamalarında Pekin’e, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ‘bu savaşı bitirmesi için açık ve net mesaj vermesi’ çağrısında bulundu.

Tayvan gerilimi: Klingbeil, Çinli muhataplarına Tayvan’a yönelik askeri saldırının kabul edilemeyeceğini söyledi ve “Askeri bir tırmanma yaşanmaması yönündeki beklentimi çok açık ifade ettim” dedi.

Hammadde ve çip baskısı: Çin’in kritik hammaddeler ve yarı iletkenlerde ihracatı kısmaya başlaması, Alman sanayisini zorluyor. Pekin’deki görüşmelerde Çin tarafı, Almanya’ya güvenilir tedarik sözü verdi.

Klingbeil, bu taahhüdü kamuoyuna açıklayarak Pekin’i verdiği sözlere bağlı kalmaya zorlamak istedi. Ancak bu sözlerin ne kadar tutulacağı, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak.

Sırada Berlin’de misafirlik ve dokuzuncu Çin ziyareti

Klingbeil, gelecek yıl Berlin’de Çin Komünist Partisi heyetini ağırlamayı planlıyor. Ardından da dokuzuncu kez Çin’e gitmek istediğini söylüyor.

Hem SPD Genel Başkanı hem maliye bakanı olarak, yeni hükûmetin Çin dosyasında şimdiden kilit aktör konumuna gelmiş durumda.