AVRUPADAN Youtube Video
Araştırma: AfD güçlü değil, rakiplerine güven yok
ARD-DeutschlandTrend, AfD’nin yükselişinin temel sebebinin ‘diğer partilere duyulan hayal kırıklığı’ olduğunu ortaya koydu. Parti potansiyel seçmen havuzunu neredeyse tüketmiş durumda.
Almanya’da sağ popülist AfD anketlerde tarihî seviyelere çıktı. ARD-DeutschlandTrend için yapılan özel çalışma ise dikkat çekici bir tablo sundu. Seçmenlerin çoğu AfD’nin yükselişini partinin kendi politikalarına değil, diğer partilere duyulan güvensizliğe bağlıyor.
Ankete katılanların büyük bölümü, “AfD güçlendi çünkü diğer partiler görevini yapamadı” görüşünde birleşiyor. Yani yükseliş bir tercih değil, bir tepki.
“Hükûmet başarı sağlarsa AfD zayıflar” düşüncesi hâkim
Katılımcıların yüzde 69’u, federal hükûmet önemli alanlarda ilerleme kaydederse AfD yeniden zayıflar diyor. Çarpıcı olan: AfD seçmenlerinin yüzde 47’si bile aynı fikirde.
Motivasyonlara bakıldığında en baskın sebep diğer partilerin politikalarına duyulan hayal kırıklığı.
• Tüm seçmenlerde bu oran yüzde 60
• AfD seçmenlerinde yüzde 39
AfD’nin kendi siyasi önerileri ise ancak ikinci sırada yer alıyor.
Oy oranı yüksek, ancak potansiyel sınırına geldi
AfD 2021’de yüzde 10,3 oy almıştı. Trafik ışığı koalisyonuna yönelik memnuniyetsizlik arttıkça parti hızla güçlendi; şubatta yüzde 20,8’e ulaştı, bugün ARD ölçümlerine göre yüzde 26 seviyesinde.
Ancak araştırma kritik bir sınırı gösteriyor; AfD’nin oy potansiyeli sadece yüzde 28. Yani erişebileceği seçmen kitlesi neredeyse tamamen dolmuş durumda.
Karşılaştırma:
• CDU/CSU: Yüzde 27 oy – yüzde 52 potansiyel
• SPD: Yüzde 14 oy – yüzde 50 potansiyel
Bu tablo, AfD’nin ‘sessiz rezervinin’ oldukça küçük olduğunu gösteriyor.
Diğer partilerin stratejileri geri tepti
SPD, Yeşiller, Sol Parti ve CDU/CSU’nun kendisini ‘demokratik partiler’ olarak konumlandırması, seçmenlerin neredeyse yarısı tarafından “AfD’yi daha da güçlendiren bir söylem” olarak algılanıyor.
Ayrıca, bir yasayı yalnızca AfD oylarıyla çıkmasın diye geri çekmek de seçmenin gözünde AfD’ye yarayan bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Belirleyici unsur: Ekonomi, güvenlik ve gelecek kaygısı
Araştırma, AfD seçmeninin diğer partilerin seçmenlerinden temel bir noktada ayrıldığını gösteriyor: Kaygı düzeyinde.
• AfD seçmenlerinin yüzde 94’ü ülkenin ekonomik gücünden endişe ediyor.
• Yüzde 75’i yaşlılık güvencesinin yetersiz olduğunu düşünüyor.
• Yüzde 79’u kamusal alanda kendini güvensiz hissediyor (diğer seçmenlerde yüzde 39).
Toplumsal istikrar, dış politika ve güvenlik kaygıları da AfD destekçilerinde çok daha yüksek.
Seçmenlerin büyük bölümü için AfD’nin değeri, korkularını en açık biçimde dillendiren parti olması.
Göç ve güvenlik algısı öne çıkıyor
Araştırmaya göre:
• Seçmenlerin yüzde 52’si, AfD’nin, insanların kendini güvensiz hissettiğini ‘diğer partilerden daha iyi anladığını’ düşünüyor.
• AfD seçmenlerinde bu oran yüzde 97.
Aynı şekilde:
• Yüzde 47, AfD’nin göç ve ilticayı daha sıkı sınırlandırma talebini olumlu buluyor.
• AfD seçmenlerinde yine yüzde 97.
Çözüm: Sorunu görmek değil, çözmek
CDU/CSU ve SPD son dönemde daha açık bir dille ekonomik ve güvenlik kaygılarına temas etmeye başladı. Ancak seçmen artık sorunların dile getirilmesini yeterli bulmuyor.
Ankete göre:
• Ülkenin sorunlarını çözebileceğine inananların oranı CDU/CSU için sadece yüzde 27
• SPD için yüzde 10
Her iki parti de şubattan bu yana 5 puanlık güven kaybı yaşadı.
Araştırmanın sonucu net; diğer partiler kendi sorun çözme kapasitesini yeniden inşa etmedikçe, AfD’nin bugünkü yükselişi durmayacak.
Geri Dön 13 Kasım 2025 Perşembe Önceki Yazılar