Google Play Store Avrupadan Mobil Uygulaması
Menü

AVRUPADAN Youtube Video

Almanya'da yılın en sıcak günü - 26 Temmuz 2024 Oktan Erdikmen
Gümrüklerde altın ve para sınırına dikkat! Oktan Erdikmen & Uğur Yiğitbaşı
Almanya'nın savaşa girme ihtimali var mı? - Haftanın Yorumu 37. Bölüm Oktan Erdikmen
04 Mart 2023 Cumartesi

Borçlanarak emeklilik, 3201 sayılı yasa

Birinci ve ikinci kuşaktan olan insanlarımız, konunun tüm aktörleri tarafından kabartılıp köpürtülüp ileride çıkabilecek sorunları gözardı ederek Avrupa’da yaşayan insanlarımızı teşvik etmişlerdir. Ben, 3201 sayılı yasaya istinaden olan bu emeklilik şeklinin çözüm değil, bir sorunlar yumağı olduğunu ve olmaya devam edeceğini düşünenlerdenim...

Borçlanarak emeklilik, 3201 sayılı yasa

Borçlanarak emeklilik; kesin dönüş yapmadan emekli olmak, 2147 sayılı yasa, 3201 sayılı yasa, Türk Lirası ile ödeme, günlüğü 1 dolar, 2,5 dolar, 3,5 dolar, tekrar Türk Lirası ile borçlanma, ev kadınlarına emeklilik, Bağ-Kur, SSK, çalışma yasağı… ve daha birçok kafa karıştıran gelişmelerin temelinde yatan, insanın bir sosyal güvenceye sahip olma istediğidir! Doğrudur ve haklıdır ve en tabii ihtiyacıdır. Burada, yurtdışında yaşayan Türk Vatandaşlarının nasıl, ne kadar ve hangi şartlarda emekli olabilecekleri konusuna girmeyeceğiz. Bu işlemler geçtiğimiz yıllarda yapıldı, sonlandırıldı. Birçok aracı kişi ve kuruluş, doğru veya yanlış vatandaşlarımızı yönlendirdi. İnsanlarımız da üzerinde pek fazla düşünmeden “Herkes yapıyor, ben de yapayım” düşüncesiyle hareket etti.

Geri dönüş hayali tüm göç politikalarının belirleyici unsuru oldu

1978 yılında, Başbakan Bülent Ecevit hükûmetinin iyi niyetli bir girişimiyle 2147 sayılı yasa yürürlüğe girdi. Daha önceki yazılarımızda da üzerinde durduğumuz gibi Türk Hükûmeti ‘bu insanlar orada çalışacaklar, birkaç yıl sonra döndüklerinde sosyal güvenceden yoksun kalmasınlar, yurtdışında çalışılan sürenin primini SSK’ye yatırabilsinler ve ileride günlerini doldurunca Türkiye’den emekli olabilsinler’ düşüncesiyle hareket etmişti. Bu ‘yaşam yalanı’ diye nitelediğimiz, geri dönüş/kesin geri dönüş hayali, sadece vatandaşlarımızı değil, göç olgusunun tüm taraflarını etkilemiş ve yürütülen tüm politikaların da belirleyici unsuru olmuştur. Bu yanlıştı, yanlıştır! Bunu göçmenler bilemezdi, bilselerdi de dile getiremezlerdi. Çünkü üzerinde çalıştıkları, uğruna yaşamlarını feda ettikleri planlarını “Aaa biz yanlış yapmışız, geri dönmeyeceğiz” diyerek bir karalama kağıdı gibi çöp sepetine atamazlardı. Bu şekilde davransalar ‘ben tüm yaşamım boyunca yanlış yapmışım’ demeleri gerekirdi. Ki bu psikolojik olarak kabul edilebilecek bir şey değil. Sözde böyle söyleyecekler ama esasta burada yaşamaya devam edecekti Avrupalı Türkler. Ancak bilinen bir başka gerçek de şu; ülke içinde köyden kasabaya, kasabadan şehire, şehirden metropole yapılan göçler bile geri dönmezken, bir başka ülkeye olan göçün geri döneceğini beklemek bir hayalden öteye gidemezdi. Onun içindir ki birçok göç politikası başarıya ulaşamamıştır.

3201 sayılı yasayla ortaya çıkan ve çıkabilecek sorunlar

Neyse biz dönelim yine somut konumuz olan 3201 sayılı yasaya istinaden ortaya çıkan ve çıkabilecek sorunlara. Bu yasanın temelinde de geri dönüş vardır çünkü bu tür bir emeklilikten yararlanma koşulları şöyle;

  • Çalışmayacaksınız,
  • İkâmete dayalı bir yardımdan yararlanmayacaksınız,
  • Mini-job gibi bir işte çalışmanız hâlinde dahi Emeklilik Kasasına prim ödemeyeceksiniz,

...ki bu sayede Türkiye’den borçlanarak elde ettiğiniz bu aylığı alabilesiniz. 200-300 avroya tekabül eden emeklilikten yararlanmak için çalışmayınız, çalışsanız bile sigorta primi ödenen bir iş yapmayınız, para kazanmayınız, Almanya’da malulen emekli olabilme olanağından ve prim ödeyerek emeklilik hakkını elde edebilme haklarından mahrum kalınız. Avrupa’da çalışmadan sadece Türkiye’den gelen emeklilik maaşı işe yaşaman mümkün müdür? Hayır. Bu şekliyle ne zaman ve kimler bu emeklilik haklarını kullanabilecek? Ya kesin dönüş yaparak Türkiye’de yaşamlarını sürdürenler ya da Avrupa’dan emekli ve geliri belli bir sınırın üzerinde olan, yardım almadan yaşamını sürdürebilecek olan kişiler.

Yüz binlerce emeklilik borçlanması yapmış olan Avrupalı Türkler içinde bunların sayısı çok da fazla değil. Örnek olarak bir hesap yaparsak; bir ailenin geçimi için Köln gibi bir metropolde 750 ila 900 avro ev kirası ve iki kişinin sosyal yardım miktarı olan 902 avro. Bu demektir ki böyle bir ailenin geliri 1.750 avronun üzerinde olması olmalı ve sosyal yardım almadan yaşamını sürdürebilmeli ki Türkiye’deki emeklilikten yararlanabilsin, bütçesine ek bir katkı olsun.

Bir başka sorun...

Tabii düşünülmesi gereken bir başka konu da erkeklerin emeklilik gelirinin kadınlara oranlara daha yüksek olması. İlk etapta bu hesap tutsa bile eşlerin vefatı hâlinde dul aylığı ancak yüzde 55 oranında olacağından, geride kalan eşin yardıma muhtaç olması söz konusu oluyor. 

Bu durumda kimler, ne zaman bu yediği içtiğinden kısarak biriktirdiği, binlerce avro yatırarak umut bağladığı emeklilikten yararlanabilecek?

2023 yılında günlük borçlanma miktarı en az 150,12 Türk Lirası. Yani bir kişi 5 bin 400 gün borçlanmak durumunda kalırsa ödeyeceği para 810 bin 648 Türk Lirası. Bu da hemen hemen 41 bin avroya tekabül etmektedir. Bundan sonra böyle bir düşüncesi olanlar, bu bilgiler ışığında, kesin dönüş yapmayacaklarsa daha dikkatli ve bilinçli hareket ederek yaşam planlarını yapabileceklerdir. Fakat birinci ve ikinci kuşaktan olan insanlarımız, bu konunun tüm aktörleri tarafından kabartılıp köpürtülüp ileride çıkabilecek sorunları gözardı ederek Avrupa’da yaşan insanlarımızı teşvik etmişlerdir. Ben, 3201 sayılı yasaya istinaden olan bu emeklilik şeklinin çözüm değil, bir sorunlar yumağı olduğunu ve olmaya devam edeceğini düşünenlerdenim. Emeklilik başvurusu yapanlardan kaç insanımız çalışmaması hâlinde sadece emekli aylığı ile yardım da almadan yaşamını sürdürebilecek kadar bir gelire sahip? Veya kaç emeklilik hakkı olan kesin dönüş yapacak? Bunları sağlayabilecek kesim için sorun yok fakat borçlanma yapan insanımızın büyükçe bir kesimine şartları yerine getirememesi hâlinde ne olacak? Bu haktan hiç yararlanamayacaklarsa, yatırdıkları primler ne olacak? Bu üzerinde düşünülmesi gereken ciddi bir sorun.

Yatalak eşine, engelli evladına bakan kişilere ceza!

Çok önemli bir başka sorun da bakıma muhtaç olan eş veya engelli çocuklara bakan kişiler için Alman Bakım Sigortası, bakan kişilerin emeklilik primleri yatırarak bu insanların yaptığı onurlu faaliyeti ödüllendirmekte ve teşvik etmektedir. Bütün bunların ötesinde annenin engelli çocuğuna bakması, yatalak eşine bakması ayrıca bir insani görevdir. Bakım yapan kişinin Alman emeklilik hizmet cetvelinde bu süreler prim ödenen zaman olarak dikkate alınır ve bu kişiler Türkiye’de emekli aylığı aylığı alıyorsa aylıkları kesilir. Bu durum evladına veya eşine bakan kişiye cezadır. Bu konuyu neredeyse 15 yıl kadar önce SSK ve Alman Emeklilik Sigortası’nın Köln’de yaptığı bir toplantıda dile getirmiş, kendileriyle bir TV programı yapmıştım. O zamandan bu yana bir değişiklik olmadı. Bu yasanın en kabul edilmez yanı da bu olsa gerek! Bu konuyu gündeme taşımak hepimizin görevi olmalı, ne dersiniz?

Geri Dön 04 Mart 2023 Cumartesi Önceki Yazılar

ESKİ BÜLTENLER

Hoş geldiniz / Herzlich Willkommen
Ziyaretçilerin web sitemizi mümkün olan en iyi şekilde kullanmasını sağlamak için çerezler ve teknolojiler (araçlar) kullanıyoruz. Bize onay verirseniz, bir site ziyaretçisinin uç cihazında bilgi ve veri depolayan ve bunlara buradan erişen üçüncü taraf hizmetlerini kullanacağız. Veri koruma beyanımızdaki gelecek için geçerli olmak üzere, onayınızı istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz. Avrupadan'da kişisel verilerinizin işlenmesi, haklarınız ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği hükümlerine göre irtibat kurulacak kişiler hakkında bilgi veri koruma bildirimi altında bulunabilir: https://avrupadan.com/sayfa/datenschutz


Wir verwenden Cookies und Technologien (Tools), um den Besucher die optimale Nutzung unserer Webseite zu ermöglichen. Sofern Sie uns Ihre Einwilligung erteilen, werden wir Dienste von Drittenanbietern verwenden, die Informationen und Daten im Endgerät eines Seitenbesuchers speichern und dort abrufen. Sie können Ihre Einwilligung jederzeit mit Wirkung für die Zukunft in unserer Datenschutzerklärung widerrufen. Informationen über die Verarbeitung personenbezogener Daten bei Avrupadan, Ihre Rechte und Ansprechpartner gemäß den Bestimmungen der Datenschutzgrundverordnung finden Sie unter Datenschutzhinweis: https://avrupadan.com/sayfa/datenschutz
KABUL ET / ZUSTIMMEN
REDDET / ABLEHNEN