İsviçre'de doğurganlık düşüyor

İsviçre'de doğurganlık oranlarının düşmesi, sosyal ve ekonomik faktörlerle yakından ilişkili olarak demografik yapıda uzun vadeli değişimlere yol açabilecek kritik bir meseleyi gündeme getiriyor. Konut ve çocuk bakımı gibi temel hizmetlerin yüksek maliyeti, genç çiftlerin çocuk sahibi olma kararlarını olumsuz etkiliyor. İstihdamda yaşanan belirsizlikler ve gelirlerdeki durağanlık, genç ailelerin çocuk yapma konusunda tereddütlerini güçlendiriyor. Eğitim ve kariyer olanaklarındaki gelişmeler ise kadınların doğurganlık yaşını ertelemesine sebep oluyor, bu da doğurganlık oranlarının düşmesine katkıda bulunuyor.

Genç nesillerin ebeveynliği daha olumsuz bir perspektifle değerlendirmesi ve çocuk sahibi olma kararını otuzlu yaşların ortalarına kadar ertelemesi, çocuk yapmanın otomatik bir seçenek olmaktan çıktığını gösteriyor. Ülkenin yüksek yaşam maliyetleri, birçok kişi için çocuk sahibi olmayı ekonomik açıdan mantıksız hâle getiriyor.

Bu düşüş, uzun vadede yaşlı bir nüfus yapısı ve işgücü piyasasında eleman eksikliği gibi ciddi demografik sorunlara yol açabilir. Bu durum, sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliğini riske atabilir ve ekonomik zorlukları derinleştirebilir. Göç, bu sorunlara kısa vadeli bir çözüm sunsa da, uzun dönemde sürdürülebilirliği konusunda belirsizlikler sürüyor. İsviçre'nin yaşadığı bu sorunlar, küresel ölçekte benzer eğilimlerle paralellik göstererek, uluslararası düzeyde doğurganlık üzerine tartışmaları etkiliyor.