Kira oyunlarına karşı yeni adım: “İki sandalye yeter” dönemi bitiyor

Almanya’da ev sahiplerinin kira sınırlarını aşmak için kullandığı yöntemler mercek altına alındı. Federal Adalet Bakanı Stefanie Hubig, 'kira freni' uygulamasına rağmen mobilyalı kiralamalarda suistimallerin arttığını belirtti ve “Daireye iki sandalye koyup kira yükseltenler var. Bu suistimale dur diyeceğiz” dedi.

Hubig’e göre birçok ev sahibi, yalnızca birkaç eşya koyarak kira fiyatlarını keyfi biçimde artırıyor. Oysa yasa gereği mobilyalı evlerde de kira freni geçerli. Ancak kira sözleşmelerinde mobilya için ne kadar ücret alındığı net belirtilmediği için kiracılar neye ne ödediklerini bilemiyor.

“Bu artık tesadüf değil, sistematik bir yöntem”

Bakan Hubig, mobilyalı kiraların tamamen döşenmiş evler için geçerli olması gerektiğini vurguladı. Kendi deneyiminden örnek veren Hubig, Berlin’de kendisine ofis gibi yarı döşenmiş dairelerin fahiş fiyatlara sunulduğunu aktararak “Bu durum rastlantı değil. Organize bir yöntemle karşı karşıyayız" diye konuştu.

Hubig, adil biçimde döşenmiş evlerin yüksek fiyata kiralanmasına itirazı olmadığını, düzenlemeyle hedeflerinin yalnızca suistimalleri engellemek olduğunu da sözlerine ekledi.

Kiracılar uzun süredir uyarıyordu

Alman Kiracılar Birliği (DMB) de yıllardır bu konuda uyarılarda bulunuyor. DMB Başkanı Lukas Siebenkotten, “Mobilyalı kiralamalar, yasa dışı fiyat artışlarının en kolay yolu hâline geldi” demişti.

Kira freni nasıl işliyor?

Kira freni, yalnızca 'konut sıkıntısı yaşanan' bölgelerde geçerli. Bu bölgelerde kiraya verilecek bir dairenin ücreti, emsal kira bedelini en fazla yüzde 10 aşabiliyor. Ancak bu uygulama, 2014 sonrası yapılan yeni binalar ya da kapsamlı tadilat sonrası ilk kez kiraya verilen evlerde geçerli değil.

Büyük şehirlerde fahiş artış

İnşaat Bakanlığı’nın verilerine göre, Almanya’da kiralar son 10 yılda ortalama yüzde 50 yükseldi. Bu oran Berlin’de yüzde 107’ye ulaştı. Leipzig’deki artış yüzde 67,7, Bremen’de yüzde 57 olurken, Dresden yüzde 28,4 ile en düşük artışın yaşandığı kent oldu.

Artışın başlıca nedeni ise konut arzındaki yetersizlik. Federal İstatistik Dairesi’ne göre, yeni konut yapımında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Hükûmet bu krizi aşmak için 'inşaat turbo' (bau-turbo) planı ile yerel düzeydeki imar süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor.

‘Bau-Turbo’ planı nedir?

Almanya’da konut inşaatlarını hızlandırmak için hazırlanan 'Bau-Turbo' planı, federal hükûmetin gündeminde yer alıyor. Tasarı, SPD’li İnşaat Bakanı Verena Hubertz tarafından hazırlandı ve bu ay Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı.

Planın amacı, yeni konut projelerinin daha hızlı hayata geçirilmesini sağlamak. Bunun için inşaat izin süreçlerinin kısaltılması, dijital başvuruların yaygınlaştırılması ve yerel yönetimlerin daha esnek karar alabilmesi hedefleniyor. Ayrıca, boş binaların yeniden kullanımı ve eski yapıların dönüştürülmesi gibi projelere de öncelik tanınacak.

'Bau-Turbo' yasası, SPD ve CDU/CSU tarafından destekleniyor. Federal Meclis’te (Bundestag) yaz aylarında görüşülmesi, sonbaharda ise yasalaşması bekleniyor. Yasa yürürlüğe girdikten sonra beş yıl boyunca deneme amacıyla uygulanacak. Bu sürenin sonunda, sistemin işe yarayıp yaramadığına bakılarak devam edip etmeyeceğine karar verilecek.