Almanya, Eurovision’da İsrail’e kalkan mı oldu?

Gazze’ye yönelik saldırıları nedeniyle Eurovision’dan çıkarılması için yapılan çağrılara rağmen İsrail’in yarışmada kalabilmesi, perde arkasında Almanya'nın baskısı olduğu iddiasıyla yeniden tartışma konusu oldu. Gazeteci Dr. Martin Gak, Avrupa Yayın Birliği’ndeki (EBU) kaynağına dayanarak, Alman ARD kanalının, “İsrail çıkarılırsa biz de çekiliriz” restiyle EBU’ya baskı yaptığını söyledi.

“Almanlar masaya oturdu, İsrail’in çıkarılmasını engelledi”

Gak’a göre, Almanya EBU içindeki etkisini kullanarak İsrail’e yönelik ihraç taleplerini bloke etti. “Almanya, EBU'nun güçlü bir parçası. İsrail yarışmadan çıkarılırsa biz de yokuz diyerek süreci durdurdu” diyen gazeteci; Almanya’nın İsrail’e koşulsuz desteğini, sadece tarihsel suçlulukla değil, güçlü ticari ve askeri iş birlikleriyle de açıkladı.

Hollandalı yarışmacı susturuldu mu?

Eurovision’un favorilerinden Hollandalı Joost Klein’in, İsrail’i eleştirdikten sonra yarışmadan diskalifiye edilmesi de dikkat çekti. Gak, Klein’in basın toplantısında İsrail’in katılımını sorgulamasının ardından, kuliste bir kadına yönelik taciz suçlamasıyla hedef alındığını ve bu gerekçeyle apar topar yarışmadan çıkarıldığını belirtti. Gak, “Bu, açıkça bir itibar suikastıydı” dedi.

Rusya çıkarıldı, İsrail neden kaldı?

Dr. Gak, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından Eurovision’dan çıkarıldığını hatırlattı. “O zaman gerekçe yarışmanın itibarının zedelenmemesiydi. İsrail ise Gazze’de sivilleri öldürürken yarışmaya devam edebiliyor” diyerek çifte standarda dikkat çekti.

“Eurovision İsrail için bir imaj projesi”

Gak’a göre İsrail’in Eurovision’daki varlığı, genç neslin algısını şekillendirme çabası. “İsrail burada sadece sahne almıyor, aynı zamanda uluslararası imajını güçlendirmeye çalışıyor” dedi.

Almanya’nın tavrı sorgulanıyor

Gak, Almanya’nın tarihsel olarak insan haklarına verdiği öneme rağmen, bugün İsrail’in en sert politikaları karşısında bile sessiz kalmasını eleştirerek “Uluslararası hukuku, basın özgürlüğünü ve insan haklarını savunduğunu söyleyen bir ülkenin bu çelişkisi artık sadece suçlulukla açıklanamaz" diye konuştu.