AVRUPADAN Youtube Video
Ali İnsan yazdı... Kilise etkisini nasıl kaybetti
"Din sosyoloğu Detlef Pollack, kiliselerin düşüş trendi konusunda, bu eğilimin önümüzdeki yıllarda neredeyse durdurulamayacağını söylüyor..."

Almanya'da kilise bağlılığı ve dini inanç hızla beklenenden daha fazla azalıyor. Bu, Almanya Protestan Kilisesi (EKD) tarafından Ulm'da düzenlenen EKD toplantısında açıklanan altıncı Kilise Üyelik Araştırması ve Bertelsmann Vakfı'nın "Din Monitörü 2023" çalışması tarafından ortaya konan merkezi bir sonuç.
Sonuçlara göre, 2021'de Almanya'da toplumun yüzde 50'si, Almanya tarihinde ilk kez, kilise üyeliğinden çıktı veya kiliseye üye olmadı. Bu nedenle, kiliseler süregelen üye sayıları karşısında, toplumsal önemini kaybetmeye devam etti.
Fowid Araştırma Grubu'na göre, 2022'de Almanya’da toplumun yüzde 44'ü mezhepsiz veya dinsiz, yüzde 25'i Roma-Katolik Kilisesi üyesi, yüzde 23'ü Evanjelik Kilise üyesi, yüzde 4'ü Müslüman, yüzde 2'si Hristiyan-Ortodoks Kilisesi üyesi ve yüzde 2'si diğer dinlere mensup.
Genel olarak son yıllardaki değişikliklerden özellikle Hristiyan Kilisesi etkileniyor. On yıl önce, Almanların neredeyse yarısı, Tanrı'ya çok veya oldukça güçlü bir şekilde inandığını söylerken; Bertelsmann Vakfı’nın araştırmalarına göre günümüzde bu sayı neredeyse yüzde 38'e kadar düşüyor. Toplumun içinde her dört kişiden biri Tanrı'ya inanmıyor. Kiliseden çıkma niyetindeki insanların yüzde 90'ından fazlası, kilise veya farklı dini kurumlar olmadan da Hristiyan olunabileceğine inanıyor. Buna ek olarak, her yıl kiliseye yeni katılanlardan daha fazla üye de ölüyor.
Kiliseye yeni katılımların düşük olmasının nedeniyse, özellikle gençlerin kiliseye eleştirel bir gözle bakmaları veya kiliseye katılmayı pek düşünmemeleri. Son yıllardaki kilise skandallarının bu konuda önemli bir rol oynadığı görülüyor. Örneğin, genel olarak kiliseden ayrılma eğiliminde olan, Bertelsmann Vakfı tarafından yapılan anketlere katılanların yüzde 80'i, kiliseyi bu skandallardan dolayı daha eleştirel bir şekilde görmeye başladı ve kesin bir ayrılığı düşünmeye itti.
Bununla birlikte, bu durum genellikle Katolik Kilisesi'ni, Protestan Kilisesi'nden daha fazla etkiliyor. Özellikle çeşitli istismar skandalları ve Roma-Katolik Kilisesi'nin düşük reform isteği, Katolik Kilisesi üyeleri arasında öfkeye neden oluyor. Din sosyoloğu Detlef Pollack, kiliselerin düşüş trendi konusunda, bu eğilimin önümüzdeki yıllarda neredeyse durdurulamayacağını, çünkü genel anlamda artık toplumun içerisinde kiliseyle kişisel deneyimi olan veya dini bir ortamda yetişen çok az insan olduğunu söylüyor.
Son yıllardaki çeşitli olaylar ve kiliselerin reforma karşı isteksizliği, kiliselerin veya dini kurumların gelecekte Almanya nüfusunun sadece küçük bir kısmını temsil edeceği anlamına geliyor gibi görünüyor. Bununla birlikte, Almanya’da kiliselerden ayrılma trendinin var olmasına rağmen, dinin gelecekte artık kiliselerle veya diğer dini kurumlarla değil, daha çok evde ve kişisel yaşamda yaşanabileceği bir olasılık olabilir gibi görünüyor.
Geri Dön 17 Kasım 2023 Cuma Önceki YazılarESKİ BÜLTENLER
