Hastalık raporunda rekor

Almanya’da sonbahar ve kış aylarındaki hastalık dalgası başlamadan önce, çalışanların hastalık nedeniyle işe gitmediği ortalama gün sayısı 2024’te rekor seviyeye ulaştı. AOK, bu artışın Federal Maliye Bakanı Christian Lindner’in eleştirdiği gibi “telefonla hastalık raporu” uygulamasından kaynaklanmadığını belirtti.

AOK Federal Birliği’nin hastalık raporlarına göre, ocak-ağustos döneminde her 100 sigortalı başına 225 hastalık devamsızlığı kaydedildi. Önümüzdeki aylarda hastalık dalgası nedeniyle bu rakamın daha da artması bekleniyor.

Psikolojik rahatsızlıklar ve devamsızlıklar artıyor

Araştırmaya göre, solunum yolu hastalıkları devamsızlıkların büyük bir kısmını oluşturuyor. Bu yıl her 100 AOK üyesi başına 75 iş göremezlik vakası kaydedildi. Ayrıca, ocak ve ağustos ayları arasında her 100 sigortalıdan 15’i psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle devamsızlık yaptı. Bu sayı, şimdiden 2023 yılının tamamındaki sayıyı aşmış durumda. Psikolojik rahatsızlık yaşayan çalışanlar, genellikle soğuk algınlığı gibi hastalıklara göre daha uzun süre işten uzak kalıyor. 2014-2024 yılları arasında psikolojik nedenlerle devamsızlık yüzde 50 arttı. Küresel krizler, iş dünyasındaki baskı ve çalışanların sürekli ulaşılabilir olma durumu bu artışta etkili olabilir.

AOK: Telefonla hastalık raporları sorumlu değil

Federal Maliye Bakanı Christian Lindner’ın aksine, AOK telefonla hastalık raporlarının kötüye kullanıldığını düşünmüyor. Lindner, rekor seviyedeki hastalık izni nedeniyle bu uygulamanın kaldırılmasını istemişti. AOK Yönetim Kurulu Başkanı Carola Reimann ise, “Bu gerçekçi değil. Son aylarda ve yıllarda görülen yüksek hastalık seviyesinin birçok nedeni var. Telefonla hastalık raporu, özellikle enfeksiyon dönemlerinde hekimlerin muayenehanelerindeki yoğunluğu azaltmak ve hasta kişilerle teması en aza indirmek için etkili bir yöntem” dedi.

İşe bağlılık ve sağlık ilişkisi

AOK Bilimsel Enstitüsü’nün (WIdO) 2024 Devamsızlık Raporu’na göre, işverenleriyle duygusal bağı yüksek olan çalışanların işlerinden memnuniyetleri daha fazla ve devamsızlık oranları daha düşük. WIdO İş Sağlığının Teşviki ve Geliştirilmesi Araştırma Başkanı Johanna Baumgardt, “Mevcut iş gücü sıkıntısı ve açık pozisyonlar göz önünde bulundurulduğunda, işverenlerin çalışanlarının bağlılığını güçlendirmeleri giderek önem kazanıyor” dedi.

Ankete katılanların yüzde 6,4’ü mevcut iş yerlerinde 12 aydan daha kısa süre kalmayı düşündüklerini ifade ederken, yüzde 8,4’ü 5 yıldan uzun, yüzde 5,1’i ise 10 yıldan daha uzun süre çalışmak istediklerini belirtti. Yüzde 57,3’lük büyük bir kesim ise emekli olana kadar mevcut iş yerinde kalmak istediğini söyledi.

İş memnuniyeti ve bağlılık

Araştırma, işverenine duygusal bağlılığı yüksek olan çalışanların hasta olsalar bile hastalık iznine çıkma ihtimalinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Baumgardt, “İşverenler, çalışanlarını uzun vadede elde tutmak istiyorsa, iş memnuniyetini artıracak ve çalışanların işlerine uyumunu güçlendirecek adımlar atmalı. Ayrıca, yönetim kadrosunun liderlik becerilerini geliştirmeli ve şirket sağlığını iyileştirme yoluyla çalışanların sağlığına yatırım yapmalıdır” dedi.