Öcalan'ın silah bırakma çağrısı Almanya'da yankı uyandırdı

Terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan, örgütün silah bırakması ve kendini feshetmesi yönünde çağrıda bulundu. DEM Parti heyetinin İmralı’da gerçekleştirdiği görüşme sonrası açıklanan bu mesaj, hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı.  

DEM Parti heyeti İmralı’da görüştü

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığındaki heyet, İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan ile bir araya geldi. Dört saat süren görüşmede, cezaevinde bulunan Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş da yer aldı.  

"PKK misyonunu tamamladı"

Görüşmenin ardından İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında Öcalan’ın 25 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı başlıklı mektubu okundu. Öcalan, PKK’nın ortaya çıkış koşullarının değiştiğini belirterek örgütün amacını yitirdiğini ve silahların bırakılması gerektiğini söyledi. PKK’nın kongre toplayarak kendini feshetmesi çağrısında bulundu.  

Scholz: Bu bir fırsat olabilir

Öcalan’ın açıklaması Almanya’da da gündeme oturdu. Başbakan Olaf Scholz, "PKK, Almanya’da yasaklı bir terör örgütüdür ve büyük bedellere yol açmıştır. Öcalan’ın çağrısı, Kürt meselesinde barışa ulaşmak için önemli bir fırsat sunabilir" dedi.  

Almanya Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada çağrıyı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Bu, on yıllardır süren terör ve şiddet sarmalını sona erdirmek için tarihi bir fırsat olabilir" ifadelerine yer verdi. Açıklamada, TBMM’nin sürecin şekillendirilmesinde merkezi rol oynadığı vurgulandı.  

CDU: Öcalan’ın sözleri derhal uygulanmalı

Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, PKK’nın feshedilmesi gerektiğini belirterek, "DEM Parti, Kürtlerin haklarını demokratik yollarla savunabilir. Öcalan’ın sözleri derhal hayata geçirilmeli" dedi. Hardt, Türkiye’de Kürt belediye başkanlarının görevlerine dönmesi gerektiğini savundu.  

Sol Parti: Barış süreci başlamalı

Sol Parti’nin Dışişleri Komisyonu Üyesi Gregor Gysi, Türkiye, Suriye ve Irak’taki Kürtlere yönelik şiddetin sona ermesi gerektiğini söyledi. "Acilen bağımsız bir arabulucu sürece dahil edilmeli" diyen Gysi, 2010-2011 Oslo sürecine benzer bir girişim başlatılmasını önerdi.  

Gysi, ayrıca Almanya ve AB’nin Türkiye’de cezaevlerindeki siyasi tutukluların serbest bırakılması için çaba göstermesi gerektiğini belirtti.  

SPD: Erdoğan’ın amacı ne?

SPD milletvekili Macit Karaahmetoğlu, Öcalan’ın çağrısını olumlu karşıladıklarını ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürece yaklaşımının net olmadığını belirtti. "PKK’nın gerçekten silahsızlanması mı hedefleniyor, yoksa bu süreç Erdoğan’ın siyasi hesaplarıyla mı ilgili?" sorusunu yönelten Karaahmetoğlu, gelişmeleri dikkatle takip edeceklerini vurguladı.  

Karaahmetoğlu, Erdoğan’ın DEM Parti’nin desteğini alarak anayasa değişikliği yapma ihtimaline de dikkat çekerek, "Eğer bu süreç, Erdoğan’ın ömür boyu iktidarda kalmasını sağlayacak bir anlaşmaya dönüşürse, demokrasi açısından büyük bir yenilgi olur" dedi.  

Yeşiller: Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalı

Yeşiller Partisi’nin Alman-Türk Parlamenterler Grubu Başkanı Max Lucks, Öcalan’ın çağrısını yeni bir barış süreci için dönüm noktası olarak değerlendirdi. "PKK’nın silah bırakması önemli bir adımdır. Ancak Türkiye’de demokrasi güçlenmeden kalıcı barış sağlanamaz" diyen Lucks, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanması ve siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğini belirtti.  

Özellikle Selahattin Demirtaş’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini vurgulayan Lucks, "Alman hükûmeti, olası bir barış sürecini desteklemek için tüm gücünü kullanmalıdır" dedi.

AB, Öcalan’ın silah bırakma çağrısını destekliyor

Öcalan’ın silah bırakma çağrısına Avrupa’dan olumlu tepkiler gelmeye devam ediyor. Avrupa Birliği (AB) yetkilileri ve Avrupa Parlamentosu üyeleri, sürecin barışçıl çözüm yolunda önemli bir fırsat sunduğunu vurguladı.  

AB: Bölgenin istikrarına katkı sağlayacak

Avrupa Birliği Komisyonu Dış İlişkiler Sözcüsü Anouar El Anouni, Öcalan’ın açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Kürt sorununa siyasi çözüm odaklı bir barış sürecinin başlatılmasının, bölgesel istikrar açısından kritik bir adım olduğunu ifade eden El Anouni, temel haklara ve hukukun üstünlüğüne saygının, yalnızca Türkiye için değil tüm bölge için olumlu sonuçlar doğuracağını vurguladı.  

Avrupa Parlamentosu’ndan destek

Avrupa Parlamentosu’ndaki sosyal demokrat partilerin oluşturduğu Avrupa Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D), Öcalan’ın çağrısına destek verdi. İttifaktan yapılan açıklamada, “Şiddetin sona ermesi için atılan bu adımı memnuniyetle karşılıyoruz. Barış süreci, Kürt halkının daha iyi bir gelecek inşa etmesi için tek yoldur” ifadelerine yer verildi.  

İttifak, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada ise “Şimdi insan haklarını, hukukun üstünlüğünü ve siyasi özgürlükleri desteklemek için yapıcı katılım zamanı. Türk hükûmeti, barış ve diyalog yolunda ilerlemeye hazır olduğunu göstermelidir” çağrısında bulundu.  

Sanchez Amor: Tarihi bir adım

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor da Öcalan’ın çağrısını “tarihi bir adım” olarak değerlendirdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bu girişimin Türkiye’de Kürt meselesini diyalog ve uzlaşı yoluyla barışçıl şekilde çözmek için önemli bir başlangıç noktası olduğunu ifade etti.  

AB ve Avrupa Parlamentosu yetkilileri, sürecin ilerlemesi için tarafların diyalog ve barış yolunda somut adımlar atmasını beklediklerini vurguladı.