AVRUPADAN Youtube Video
Yiğit Günal yazdı... Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor!
"Siyasetçiler kavga ediyor, futbolcular birbirini yumrukluyor, selektör yaptı diye insanlar birbirini öldürüyor ama yine de çok yaşayan 100’e kadar yaşıyor!"
Geçtiğimiz günlerde birçok TV Kanalı TRT arşivlerinden siyasetçilerin 90’lı yıllardaki konuşmalarının kamera arkasını verdi. Belki görmüş olabilirsiniz. Siyasi kimliklerinden uzak, eğlenceli bir halde saçlarını düzeltip çekime hazırlanıyorlar, espriler yapıyorlar. Hem de hepsi.
Ama daha da ilgi çekici olanını söylemek isterim sizlere: hiçbiri hayatta değil…
Tam da burada 1835 doğumlu Anadolu ozanı Aşık Ruhsati’nin belkide yüzyıl önce yazdığı türkünün sözlerini hatırlatmak isterim;
….
Nedir bu telaşın vay deli gönül
Hele düşün Devr-İ Adem’den beri
Neler gelmiş geçmiş, say deli gönül
….
Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor
Gel de bu rüyayı yor deli gönül
….
Siyasetçiler kavga ediyor, futbolcular birbirini yumrukluyor, selektör yaptı diye insanlar birbirini öldürüyor ama yine de çok yaşayan 100’e kadar yaşıyor!
Çok sevdiğiniz bir oyuncuyu yıllar sonra yaşlanmış halde görünce, çocukken hayran olduğunuz şarkıcının yaşlanıp öldüğünü duyunca, en çokta sevdiğiniz birini kaybedince anlıyorsunuz bu telaşın bazen yersiz olduğunu... Elbette hem kendimiz için hem de gelecek nesiller için en iyisini istiyoruz. En adaletli, en sağlıklı, en zengin, en huzurlu hayatı... Bunun için de canımızı dişimize takıp çalışmalıyız. Çalışmak bizi de dünyayı da kurtaracaktır. Ama dişimizi başkasına takarsak... İşte o zaman hem kendimize hem de bizden hiçbir farkı olmayan “diğer” herkese haksızlık etmiş oluruz.
İnandığımız şeylerin peşinden gitmek, hakkımızı savunmak, geçmişimize saygı duyup geleceğimize sahip çıkmak tartışılmaz biçimde hayatımızda olmalı.
Ama…
Ama tüm bunları yaparken durup bir sokak köpeğini de sevsek..
Bir meydanda çayımızı yudumlarken yanımızdaki amcaya da bir çay söylesek..
Birine ne kadar güzel gözüktüğünü söylesek ara ara..
Daha çok okusak, o bir insan ömrünün okumaya yetmeyeceği kitap deryasından bir kitap daha..
Bir şarkı daha söylesek bağıra çağıra.. Arabada, mutfakta…
Bir eski dostu arasak ve neden aramadın demeden hatrını sorsak..
Biraz daha sıkı sarılsak sevdiklerimize..
Biraz daha gülsek para üstünü alırken bir markette..
Biraz daha sevsek kendimizi, kendimiz gibi olmayanı..
Diyor ya Nâzım Hikmet;
Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan...
Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor keyfini..
Çok seven ise kendini ve kendi gibi olmayanı; her gün yaşıyor yüzyıl yaşamanın keyfini…
Geri Dön 27 Mayıs 2023 Cumartesi Önceki Yazılar