AVRUPADAN Youtube Video
Yiğit Günal yazdı... Büyüyünce ne olacaksın?
"Biz neden artık mütevazı bir öğretmen olmak istemiyoruz? Ne zaman öğretmen olmanın ekonomik getirisi hayallerimizle örtüşmez oldu? Bizler neden doktor olmak istemiyoruz? Neden doktorluk gibi kıymetli bir ünvanı almışken, belki can güvenliği sebebiyle belki ekonomik nedenlerden bırakıyoruz mesleğimizi?"
Size küçükken hiç “Büyüyünce ne olacaksın?“ diye sordular mı?
Küçükken büyüyünce ne olacaksın diye sorduklarında en yaygın cevaplar; doktor, öğretmen, mühendis gibi ‘saygın’ mesleklerdi belki de.
Aramızda astronot, itfaiyeci, futbolcu diyenler ve hatta dediğini yapanlar da olmuştur mutlaka ama genelde öğretmenini çok sevdiği için öğretmen olmak isteyen, insanları iyileştirmek için doktor olmak isteyen, çok zeki olduğu için mühendis olmak isteyen minik çocuklardık biz.
Öğretmenlerin, doktorların, mühendislerin çok büyük bir kısmının yaşadığı toplumsal ve ekonomik sıkıntıları gören, bu süreçlere tanıklık eden onların çocukları ise artık ya TikTok içeriği üreten ünlü fenomen olmanın ya da en kolay yoldan para kazanabileceği ‘herhangi’ bir mesleğin peşine düştü.
Peki ya o duruşuna ve bilgi birikimine hayran olduğumuz, adab-ı muaşeret kitabı gibi öğretmenler nasıl yetişecek? Peki ya kimin çocuğu o bizi kimsenin bulamadığı hastalıklardan müthiş bir tecrübe ve özveriyle kurtaran doktor olacak? Ya bize çağ atlatan müthiş mühendislik ürünü projeleri, işleri kim bir adım öteye taşıyacak?
Geçtiğimiz günlerde sohbet ettiğim ünlü, saygın ve görece ‘yaşlı’ bir profesör doktor beyefendi, bu konu açıldığında hüzünlü bir şekilde sözü devraldı ve sadece şunu söyledi:
Bizler son nesildik evladım… Artık yetişmiyor, yetiştiremiyoruz kolay kolay. Var, var ama çok az, tükeniyoruz…
Hak verdim. Anladım. Ve maalesef o kıymetli bilgi ve tecrübelerin bir gün kimseye aktarılamadan o profesörle sonsuza dek toprağa karışacağını düşünüp hüzünlendim…
Biz neden artık mütevazı bir öğretmen olmak istemiyoruz? Ne zaman öğretmen olmanın ekonomik getirisi hayallerimizle örtüşmez oldu? Bizler neden doktor olmak istemiyoruz? Neden doktorluk gibi kıymetli bir ünvanı almışken, belki can güvenliği sebebiyle belki ekonomik nedenlerden bırakıyoruz mesleğimizi?
Bizler neden kalem ve kağıdı sevmez olduk? Çok çalışarak başarmanın hazzını ne zaman unuttuk?
Bu dünyayı bugüne biz getirmedik halbuki. Bilim dünyasını bugüne kadar getiren kıymetli beyinlerin nasıl böyle başarılar elde ettiğini incelemek ve üzerine koymak yerine, neden yeni formüller arar olduk? Kim yaptı bize bunu? Siyaset, ekonomi, devletler, hükûmetler, uzaylılar, ülkeler, yapay zeka, robotlar... Kim değiştirdi bu güzel dünyayı böyle acımasızca?
Bir Rumeli türküsünde der ki:
....
Varın bakın benim bacam tüter mi
Etrafında gayrı bülbül öter mi
Verin benim püsküllü sazımı çalayım
Çalayım da gurbet ele varayım
Aman Allah al başımdan sevdayı
Zindan ettin genç yaşında dünyayı
....
Bacalarımız tüttüğü, ağaçlarımızda bülbüllerin öttüğü, kimseye zindan olmayan güzel bir dünyayı kim alıyor bizden?
Sahi biz büyüyünce ne olacağız?
Geri Dön 03 Haziran 2023 Cumartesi Önceki Yazılar