Sağlıklı tatilin 5 altın kuralı

-Dr. İlayda Velibeyoğlu-

Tatilin başlaması ile birlikte her anlamda düzemiz değişiyor. Yolculuk yapıyoruz, otellerde konaklıyoruz, uyku düzenimiz bozuluyor, geç saatlerde yemek yiyoruz, dışarıda yiyoruz içiyoruz, hava değişimlerine maruz kalıyoruz. Bu nedenle gittiğimiz yerde sıklıkla sağlık sorunları yaşıyoruz. Ruhen ve bedenen dinlenmek için çıktığımız tatiller de tam aksine burnumuzdan gelebiliyor.

Peki, tatilde sağlıklı kalabilmek, acile düşmemek ve dönüşte pişmanlık yaşamamak için nelere dikkat etmeliyiz?

Ne demiş atalarımız ‘Azı yarar çoğu zarar.’ Tam da bu bakış açısıyla yaz tatillerimizi biraz daha tolere edilebilir ve gönül rahatlığıyla yapılabilir bir duruma dönüştürmek istiyorum.

İşte size sağlıklı ve mutlu bir tatil dönemi geçirebilmek için en önemli 5 madde:

1. Yeterli hidrasyon, yani yeterli SU içilmesi. Sıcakların artması ile vücudumuzun su ihtiyacı da artıyor. Şekerli meşrubatlar, gazlı içecekler, çay, kahve su yerine geçmiyor! Özellikle  tercih edilen soda ve maden sularının miktarına  dikkat edilmesi gerekiyor. Aşırıya kaçıldığı takdirde soda ve maden suyu tansiyonun yükselmesine, böbrek rahatsızlıklarına, kalp hastalarında vücutta su birikmesine neden olabiliyor.

2. Yeme-içmeye dikkat! Günlük rutinimizin değişmesi, yeme içme saatlerimizi düzensizleşiyor. Gece geç saatlerde yenen yemekler artıyor. Kalabalık sofralarda yenilen yemekler, tatlılar, dondurmalar ve meyveler muhabbetle karışınca başka bir lezzet oluyor. Bunu çok iyi anlıyorum. Burada önemli olan dozaj ve bilinçli tercih. Kızartma yerine ızgara, 3 top dondurma yerine 1 top dondurma, günlük en fazla 2 porsiyon meyve, 3 dilim baklava yerine 1 dilim baklava ile yetinmek muhabbetin sağlık kalitesini kesinlikle arttıracaktır. Nerde ne yediğinize dikkat ederek, hijyenik koşullar konusunda seçici davranmak mide ve bağırsak enfeksiyonu olasılığını düşürecektir.

3. Güneş sanıldığı kadar masum değil. Bunu artık hepimiz biliyoruz. Fakat hala tatil yörelerinde kendilerini öğle güneşinin altında haşlayan insanlarımızın sayısı oldukça fazla. Saat 10-14 arası kesinlikle güneşle temastan kaçınılması, güneş kremi kullanılması ve gölge alanlarda durulması gibi kolay tedbirler ile güneş geçmesi sonucu acile başvurma olasılığınız azalıyor.

4. Dinlenmek hareketsizlik değildir! Vücudumuz harekete programlıdır. Dinlenmenin yolu hareketten geçiyor. Bahsettiğim spor salonlarında saatler geçirmek değil, bulunduğumuz koşullarda günlük 10-15 dakikalık fizik egzersiz, yüzme veya günlük yürüyüş rutini oluşturabilmek. Burada yaz sıcaklarından dolayı doğru zaman seçimi önemli olacaktır. Sabah erken saatlerde veya güneş çekildikten sonra yapacağınız yarım saatlik bir yürüyüş bile bedeninizi formda tutacaktır. Ayrıca yürüyüşün ve egzersizin hafif ve orta şiddetli depresyonu önlediği ve her durumda duygu durumu yükselttiğini de hatırlayalım. Yüzmek için denizi havuza tercih edelim. Deniz suyunun içerdiği zengin mineraller ve tuzdan yararlanalım. Yani tatilimizi çok daha keyifli hale getirebilmek bizim elimizde.

5. Sıra geldi alkole. Alkol sağlığa zararlıdır. Bir doktor olarak bu konuda aksini savunmam mümkün değil. Ancak alkol tüketimine engel olmuyor bu bilgi. O halde bilinçli tüketim için birkaç önerim olabilir. Nerede alkol alacağız? Tatil beldelerinde mekana güven büyük önem taşıyor. Hangi marka içkiler kullanıldığı konusunda emin olun. Sahte içki vakalarıyla maalesef hala hastaneye başvurular devam ediyor. Ayrıca içkinin miktarını kontrol edebilmek ayrı bir bilinçtir. Her şeyin zehri dozunda. Kendi sınırlarınızı bilin ki ertesi gün yan etkilerinden muzdarip olmayın. Hadi oldu da bir gece fazla kaçırdıysanız, ertesi gün içmeyin. Bu kadar basit. Bol su tüketin. Not olarak şunu ilave etmek istiyorum: Her şey dahil otel konseptlerinde lütfen diğer turistlere uyum sağlayarak günün erken saatleri itibariyle alkol almaya başlamayın.

Sağlıklı ve formda tatiller dilerim.