FPÖ'nün seçim zaferi sanat dünyasını endişelendirdi

Avusturya'da yapılan genel seçimleri, resmi olmayan sonuçlara göre aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) kazandı ve böylece tarihinde ilk kez birinci parti oldu. Kamu yayın kuruluşu ORF'nin sandık çıkış anketlerine göre, seçimde katılım oranı yüzde 78 olarak belirlendi. FPÖ, oyların yüzde 29,2’sini alarak seçimden birinci çıktı. Merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) yüzde 26,4 ile ikinci, Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ise yüzde 21,1 oyla üçüncü sırada yer aldı ve tarihinin en düşük oy oranını aldı.

Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, hükûmet kurma sürecinde liberal demokrasinin temel ilkelerine bağlı kalınacağını vurguladı. Van der Bellen, hukuk devleti, basın özgürlüğü, AB üyeliği ve azınlık haklarına dikkat çekerek, "Kurucu değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Sanat dünyası şokta

FPÖ'nün seçim zaferi, kültür ve sanat dünyasında büyük bir hayal kırıklığı ve endişe yarattı. Avusturya Ulusal Kütüphanesi Genel Müdürü Johanna Rachinger, FPÖ ile olası bir koalisyonun tehlikelerine dikkat çekerek, Macaristan'daki Viktor Orban yönetimine atıfta bulundu ve "Ülkemizin otoriter bir yapıya dönüşmesinden korkuyorum" dedi.

Steirer Herbst Festivali direktörü Ekaterina Degot, seçim sonucunu "sarsıcı" olarak değerlendirirken, sanatçılar üzerindeki olası sansür ve baskıdan endişe ettiğini belirtti. Viyana Festivalleri direktörü Milo Rau ise FPÖ'nün başbakan çıkarmaması gerektiğini vurguladı ve "Antidemokratik güçlere karşı direnmeliyiz" şeklinde çağrı yaptı.

Viyana Halk Tiyatrosu direktörü Kay Voges, seçim sonuçlarını "korkunç" olarak nitelendirerek, Avusturya demokrasisinin hangi noktada başarısız olduğunu sorgulamak gerektiğini ifade etti.