Almanya'da işten çıkarma dalgası

Almanya'da çok sayıda büyük şirket, azalan kârlarını dengelemek amacıyla ya işten çıkarma kararı alıyor ya da yeni personel alımını durduruyor. Arka arkaya gelen bu açıklamalar, toplumda ekonomik gidişata dair endişeleri artırıyor.

İmalat zayıf, istihdam baskı altında

Alman ekonomisi, imalat sektöründeki kalıcı durgunluk nedeniyle kırılganlığını sürdürüyor. IW Köln’ün araştırmasına göre, şirketlerin yalnızca yüzde 17’si bu yıl yeni istihdam planlarken, yüzde 38’i personel azaltmayı değerlendiriyor. Sanayi şirketlerinde bu oran daha da yüksek.

Otomotiv sektöründe ciddi iş kayıpları

Prognos Enstitüsü’nün verilerine göre, otomotiv sektöründe 2019-2023 arasında 46 bin kişi işten çıkarıldı. Mevcut trend sürerse 2035’e kadar bu sayı 140 bine ulaşabilir.

Perakende sektörü de krizde

Alman Perakendeciler Birliği (HDE), bu yıl ülkede 4 bin 500 mağazanın daha kapanmasının beklendiğini açıkladı. HDE Başkanı Alexander von Preen, Funke medya grubuna verdiği demeçte, geçen yıl da 5 bin mağazanın faaliyetlerine son vermek zorunda kaldığını hatırlattı.

İşten çıkarma kararları ardı ardına geliyor

– Siemens, 2027’ye kadar 6 binden fazla kişiyi, özellikle otomasyon biriminden çıkaracak.
– Audi, 2029’a kadar 7 bin 500 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.
– Volkswagen, Cariad yazılım bölümünden 1.600 kişiyi işten çıkaracak.
– Porsche, 3.900 kişilik işten çıkarma planının yanı sıra 2025 sonrası ek kesintileri görüşecek.
– ThyssenKrupp, çelik bölümünde 5 bin, diğer alanlarda 6 bin kişiyi daha işten çıkaracak. Otomotiv biriminde 1.800 kişilik ek kesinti planı da var.
– Schaeffler, zayıf talepler nedeniyle 2 bin 800'ü Almanya'da olmak üzere toplam 4.700 kişiyi işten çıkaracak.
– Continental, 2026 sonuna kadar 3 bin Ar-Ge çalışanıyla yollarını ayıracak.
– Bosch, otomotiv bölümünde 3 bin 800’ü Almanya'da olmak üzere 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracak. Kısa mesai uygulamaları da gündemde.
– Mercedes-Benz, doğrudan sayı vermese de maliyetleri düşürme planının bir parçası olarak iş gücünü azaltacağını açıkladı.
– Commerzbank, 2028’e kadar 3 bin 900 kişinin işine son verecek.
– BioNTech, 2027’ye kadar 950 ila 1.350 pozisyonda kesinti yapacak.
– DHL, bu yıl Almanya’da 8 bin kişiyi işten çıkarmayı hedefliyor.
– Deutsche Bank, geçen yılki 3 bin 500 kişilik kesintiye ek olarak bu yıl 2 bin kişiyi daha işten çıkaracak.
– Puma, küresel ölçekte 500 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

İş gücü piyasasında belirsizlik büyüyor

Art arda gelen bu kararlar, sadece şirketlerin değil çalışanların da gelecek beklentilerini zorluyor. Almanya’nın en büyük sektörlerinden biri olan otomotiv sanayisindeki küçülme eğilimi ise ekonomik toparlanmanın önündeki en büyük engel olarak görülüyor.

Metal ve elektrik sektöründe kriz derinleşiyor

Saksonya'da da metal ve elektrik sanayisinde yaşanan kriz, endişe verici boyutlara ulaştı. Saksonya İşverenler Birliği Başkanı Dr. Jörg Brückner, sektörün içinde bulunduğu durumun giderek ağırlaştığını ve binlerce kişinin işinin risk altında olduğunu söyledi. Birlik verilerine göre, Eylül 2023’ten bu yana yaklaşık 5 bin 700 kişi işini kaybetti. Aynı dönemde bölgede bu alanda yaklaşık 190 bin kişi çalışıyordu. Brückner, mevcut ekonomik veriler ışığında bu kayıpların önümüzdeki aylarda artmasını beklediklerini belirtti.

30 bin kişilik iş kaybı uyarısı

Brückner, siparişlerde yüzde 8, satışlarda ise yüzde 5 oranında düşüş yaşandığını aktardı. Bu eğilimin sürmesi hâlinde Saksonya’da 30 bine kadar ek iş kaybı yaşanabileceği uyarısında bulundu. Sanayide kapasite kullanım oranı şu anda ancak yüzde 76 seviyesinde.

“Bu kriz öngörülemez değil”

Brückner, mevcut durumu korona ve mali kriz dönemine benzetti ancak önemli bir fark olduğunu vurgulayarak “Bu kez dış kaynaklı, öngörülemeyen bir kriz yok. İç dinamiklerden kaynaklanan bir çöküşle karşı karşıyayız" diye konuştu.

Şirketlerin hâlâ uluslararası düzeyde rekabetçi enerji fiyatları, sosyal güvenlik sisteminde reform ve aşırı düzenlemelerin azaltılması yönünde adımlar beklediğini belirten Brückner, içinde bulunulan durumun ekonomik açıdan büyük bir başarısızlık olduğunu dile getirdi.