İsrail Gazze’ye yeniden saldırdı

Hamas, Şarm El-Şeyh’te Mısır, Katar, Türkiye ve ABD garantörlüğünde imzalanan ateşkesin “İsrail tarafından çok sayıda ihlâle uğradığını” açıkladı. Yazılı duyuruda “anlaşmaya tam ve sadakatle uyduklarını”, aracı ülkelerce Hamas’a atfedilen bir ihlâl delili sunulmadığını bildirdi. Örgüt, topladığı delil ve görselleri garantör ülkelere ilettiğini belirtti.

“Sivil kayıplar ve yardım engeli” iddiası

Hamas’a göre İsrail güçleri, ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk günden itibaren sivillere ateş açtı; 46 kişi öldü, 132 kişi yaralandı. Ayrıca gıda, yakıt ve tıbbî yardımın büyük kısmının Gazze’ye girişinin engellendiği; geçici çekilme hattı “Sarı Hat”ın ihlâl edildiği öne sürüldü. Kadın ve çocuk tutukluların salıverilmesinde gecikme yaşandığı ve listelerin paylaşılmadığı da iddia edildi.

İsrail ordusu: Tehdit bertaraf edildi

İsrail ordusu, ateşkesin sabah saatlerinde Hamas tarafından ihlâl edildiğini duyurdu ve Güney Komutanlığı öncülüğünde Gazze’nin güneyinde “saldırı dalgası” başlatıldığını açıkladı. Beyt Lahya’da “Sarı Hat”ın ötesinde İsrail birliklerine yaklaşan “çok sayıda silahlı teröristin” tespit edildiği, Hava Kuvvetleri’nin bu unsurlara hava saldırısı yaparak tehdidi ortadan kaldırdığı bildirildi. Ordu, operasyonların süreceğini belirtti.

İsrail Gazze’ye insani yardım girişini durdurdu

İsrail devlet televizyonu KAN, ordunun Gazze’nin güneyindeki Refah’a hava saldırıları düzenlediğini aktardı. Ordu, Hamas’ın bölgede İsrail’in “mühendislik unsurlarına” ateş açtığını savundu. Gelişmeler üzerine Başbakan Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’le durum değerlendirmesi yapacağı kaydedildi. Hükûmetin, ordunun tavsiyesi doğrultusunda “bir sonraki emre kadar” Gazze’ye insani yardım girişini durdurma kararı aldığı da bildirildi.

Anlaşmanın kritik başlıkları

Gazze’de 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesin ilk aşamasında esir takası, saldırıların durması ve geniş ölçekli insani yardım akışı öngörülüyordu. Bölgeye günlük yaklaşık 600 TIR yardım girişi gerektiği belirtilirken, taraflar karşılıklı ihlâl suçlamalarını sürdürüyor. Anlaşmanın geleceği, garantörlerin devreye gireceği adımlara ve sahadaki askeri hareketliliğin seyrine bağlı görünüyor.