Bürgergeld reformu tartışması

Almanya’da CDU/CSU ile SPD’den oluşan koalisyon hükûmeti, uzun süreli işsizler, dar gelirliler ve sığınmacılara ödenen Vatandaşlık Parası (Bürgergeld) uygulamasını yeniden yapılandırmaya hazırlanıyor. Özellikle CDU/CSU, “Temel Güvenlik” (Grundsicherung) adı verilen yeni sistemle, iş teklifini reddedenlerin yardımlarının önce kısıtlanmasını, ardından tamamen kesilmesini öneriyor.

Planlar, koalisyon protokolünde de yer alıyor. Ancak bu yaklaşım, başta Alman Sendikalar Birliği (DGB) olmak üzere birçok ekonomi ve sosyal politika kuruluşunun tepkisini çekiyor.

Veriler uyarıyor: İşe yerleşenler bile kalıcı olamıyor

Federal Çalışma Ajansı’na bağlı İş Piyasası ve Meslek Araştırma Enstitüsü’nün (IAB) 2012–2015 dönemini kapsayan araştırması, Harz IV sistemindeki kişilerin yarısından fazlasının yeniden işsiz kaldığını, yalnızca yüzde 2,5’inin tam zamanlı, kalıcı bir işe geçebildiğini ortaya koydu.

• Yüzde 20’si çalışmaya devam etti

• Yüzde 8,2’si düşük ücretli mini/midi işlerde kaldı

• Büyük çoğunluk sosyal yardıma bağımlı olmaya devam etti

Bu tablo, hükûmetin planladığı yaptırımların etkili olamayacağı yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.

Sendikalar ve aktivistler uyarıyor: Zorlama çözüm değil

DGB Yönetim Kurulu Üyesi Anja Piel, IPPEN.MEDIA’ya verdiği demeçte, planların insanları daha iyi koşullarda istihdam etmeyeceğini belirterek “Herhangi bir işe aceleyle yerleştirme ve baskıcı yaptırımlar uygulamak, insanları uzun vadede düzgün işlere kazandırmaz" uyarısında bulundu.

Sosyal adalet platformu Sanktionsfrei kurucusu Helena Steinhaus da benzer görüşte. Steinhaus, “Yapılan işe yerleştirmeler genellikle geçici ve düşük ücretli oluyor. Bu insanlar çalışıyor ama yine de yoksulluktan kurtulamıyor" hatırlatmasını yaptı.

Tartışma büyüyor: Sosyal destek mi, teşvik mi?

Hükûmetin öne sürdüğü “Temel Güvenlik” modeli, çalışabilecek durumda olup da teklif edilen işi kabul etmeyenlere karşı sert yaptırımlar içeriyor. Ancak eleştirmenler, bu yöntemin yapısal sorunları çözmek yerine, yoksulluğu daha da kronikleştireceğini savunuyor.

Sosyal devletin teşvik edici rolünü kaybetmemesi gerektiğini belirten uzmanlar, işsizlikle mücadelenin yalnızca baskıyla değil, eğitim, rehberlik ve güvenli çalışma koşulları ile desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.