AVRUPADAN Youtube Video
Balkon güneş panellerine ilgi artıyor
Almanya’da tak-çalıştır balkon güneş panelleri hızla yayılıyor. Depolama üniteli sistemler, hem elektrik faturasını düşürüyor hem de kiracılara kendi enerjisini üretme imkânı veriyor.
Almanya’da depolama üniteli küçük güneş panellerinin balkonlarda kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Ucuz, kurulumu kolay ve elektrik faturasını aşağı çekiyor.
Son üç yılda ülkede bir milyondan fazla tak-çalıştır mini güneş sistemi kuruldu. Yeni eğilim, bu sistemlerin batarya depolama ünitesiyle birlikte satılması. Böylece güneş varken üretilen elektrik daha sonra da kullanılabiliyor.
Modüller en fazla iki metrekare büyüklüğünde. Bir mini sistemde en fazla dört modül kullanılıyor. Kurulum, teknik açıdan sıradan bir ev aleti kadar güvenli. Tek fark, elektrik akışının şebekeden eve değil, evden şebekeye doğru da ilerleyebilmesi.
Ucuz elektrik, kısa sürede kendini amorti eden sistem
Modül ve batarya fiyatlarının dünya genelinde sert biçimde düşmesi, balkon tipi sistemleri daha erişilebilir hâle getirdi. Depolamasız küçük sistemler yaklaşık 200 avrodan başlıyor. Dört modüllü ve bataryalı, daha büyük paketler ise 1000 avronun biraz altında satılıyor.
Almanya’da bu sistemlerle üretilen elektriğin maliyeti, kilovat saat başına 7–15 sent arasında hesaplanıyor. Şebekeden alınan ve ortalama 40 sente ulaşan elektrik fiyatına kıyasla belirgin biçimde daha ucuz.
Berlin Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’na (HTW) göre çoğu sistem, dört ila yedi yıl arasında kendini amorti ediyor. Bu sürenin ardından üretilen elektrik fiilen ‘bedava’ hâle geliyor. Güneş modülleri 30 yıl ve daha uzun süre çalışabiliyor. Bataryalar içinse 10–15 yıllık bir ömür biçiliyor. HTW Yenilenebilir Enerji Sistemleri Profesörü Volker Quaschning, Orta Avrupa koşullarında dört modüllü depolamalı bir sistemin, iki kişilik bir hanenin elektrik ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılayabildiğini belirtiyor.
Az güneş, çok sistem: Neden Almanya önde?
DW Türkçe’de yer alan habere göre; Köln merkezli çevrimiçi satış platformu Yuma’nın CEO’su David Breuer, dünyada Almanya’dan çok daha güneşli bölgeler olduğunu hatırlatıyor, ancak “Tak-çalıştır güneş sistemlerinin en çok satıldığı ülke hâlâ açık ara Almanya” diyor.
Bunun birkaç nedeni var; düşen fiyatlar, teknolojideki ilerleme ve siyasetin verdiği destek. 2023’ten bu yana özel güneş sistemlerinden katma değer vergisi alınmıyor. Haziran 2024’te AB, tak-çalıştır sistemlere ilişkin yeni kuralları kabul etti. Ekim 2024’ten beri Almanya’da kiracılar ve apartman sahipleri, bu modülleri balkonlarına izin almadan ve elektrikçi çağırmadan kendileri takabiliyor.
İzin verilen azami modül gücü 2000 watt. Çoğu AB ülkesinde, cihazların ev ağına doğrudan 800 watt’a kadar elektrik vermesine izin veriliyor. Bu üst sınır, ev tesisatını aşırı yüklenmeye karşı korumayı amaçlıyor.
Alman Güneş Enerjisi Birliği’nden (BSW) tak-çalıştır sistem uzmanı Thomas Seltmann, “Bu modeli Almanya’da geliştirdik, şimdi başka ülkelerden yoğun ilgi görüyoruz” diyor. Kısa süre önce Tokyo’dan bir heyet Almanya’ya gelerek sistemi yerinde inceledi. Benzer ilgi birçok AB ülkesinde olduğu gibi Brezilya ve ABD’de de artıyor.
Enerji dönüşümünde halkın rolü
Almanya’nın hedefi, 2045’te iklim nötr hâle gelmek. Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nden (DIW) enerji uzmanı Prof. Dr. Claudia Kemfert’e göre, tak-çalıştır sistemler bu tarihe kadar ülkenin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 2’sini karşılayabilir. Bugün güneş elektriğinin büyük kısmı hâlâ çatı sistemlerinden ve büyük güneş tarlalarından geliyor.
Kemfert, balkon sistemlerinin sembolik önemine dikkat çekerek “Tak-çalıştır sistemler, insanların enerji dönüşümüne doğrudan katılmasını, maliyetlerini düşürmesini ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı daha bağımsız olmasını sağlıyor. Böylece kiracılar da kendi güneş enerjilerini üretebiliyor” ifadelerini kullandı.
Satın almadan önce hesap ve danışmanlık şart
Almanya Güneş Enerjisini Teşvik Derneği (Solarförderverein Deutschland–SFV) adına bağımsız danışmanlık veren Tobias Otto, bu tür sistemleri almadan önce doğru bilgilendirmenin kritik olduğunu vurguluyor.
Bir sistemin gerçekten avantaj sağlayıp sağlamayacağı, birçok faktöre bağlı: Balkona, terasa ya da çatıya kaç modül sığar? Bölgenin güneşlenme süresi ve açısı nasıldır? Modüller hangi eğimde kurulmalıdır?
Ayrıca hane halkının yıllık elektrik tüketimi ve ödediği birim fiyat da hesaba katılmalı. Bu verilerle hangi güçte ve kaç modüllü sistemin uygun olduğu hesaplanabiliyor. Üç veya dört modüllü sistemlerde, akıllı kontrol ünitesine sahip bir batarya genellikle mantıklı bir yatırım kabul ediliyor.
Bu akıllı üniteler, elektrik sayaçları veya prizler üzerinden evin anlık ihtiyacını ölçüyor ve batarya sadece gerekli miktarda elektrik veriyor. Otto, “Bu ölçüm cihazları olmadan bataryayı verimli kontrol etmek çoğu zaman mümkün değil” diyor.
Ucuz ve markasız ürünlere dikkat uyarısı
Bazı depolamalı sistemler, elektrik kesintilerinde acil durum güç çıkışı sağlayabiliyor. Pek çok batarya dış mekâna kurulabiliyor; ancak aşırı sıcak ya da soğukta kendi tüketimleri artabiliyor.
Uzmanlar, sistem kalitesinin altını çiziyor. Markasız, çok ucuz ürünlerden ve indirim marketlerindeki isimsiz setlerden uzak durulması öneriliyor. Alman Güneş Enerjisi Birliği’nden Seltmann, “Piyasada çok fazla sorunlu ürün var. Bu yüzden, mümkün olduğunca uzman satıcılardan alışveriş yapılmasını tavsiye ediyoruz” uyarısında bulunuyor.
Geri Dön 01 Aralık 2025 Pazartesi Önceki Yazılar