Almanya'da bu hafta neler yaşandı?

Volkswagen’in dört eski yöneticisi hakkında dizel skandalı nedeniyle “ağır dolandırıcılık” suçlamasıyla uzun süreli hapis cezaları talep edildi. Şirketin 2015’te patlak veren emisyon sahtekârlığıyla dünya genelinde 11 milyon aracı etkilediği ve şimdiye dek 32 milyar avrodan fazla ceza ödediği belirtiliyor. Yaklaşık 700 sayfalık iddianamenin yer aldığı davada kararın bu ay içinde açıklanması bekleniyor.

Aynı dönemde hem Volkswagen hem de Mercedes-Benz, 2025’in ilk çeyreğinde kârlarında ciddi düşüşler yaşadı. Mercedes’in faaliyet kârı yüzde 40’ı aşan bir gerileme gösterdi. VW’de ise Çin’de düşen talep ve Avrupa’da artan maliyetler sonucu faaliyet kârı yüzde 37 azaldı. ABD’nin ithalat tarifeleri ve küresel belirsizliklerin otomotiv sektörü üzerindeki baskıyı artırdığı ifade edildi.

AfD’ye istihbarat damgası: Kesin aşırı sağcı oluşum

Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), AfD’yi resmen “kesin aşırı sağcı oluşum” ilan etti. Üç yıllık gözlem ve 1100 sayfalık rapora dayanan kararda, partinin halkı etnik temelde tanımlayan, insan onurunu hiçe sayan bir anlayışı benimsediği belirtildi. Özellikle göçmen kökenli Almanlara karşı dışlayıcı tutumu vurgulandı. AfD, kararı "demokrasiye darbe" olarak nitelendirdi. Görevi devretmeye hazırlanan Başbakan Olaf Scholz ise partiye olası bir yasağın aceleye getirilmemesi gerektiğini söyledi. Yeni başbakan Merz’i bu konuda kritik kararlar bekliyor.

Irkçı söylemlere karşı yargının tutumu tartışılıyor

Sylt Adası’ndaki bir özel partide “Yabancılar dışarı” sloganları atan kişilerin cezai sorumluluğu olmadığına hükmedilmesi Almanya’da tepki çekti. Flensburg Savcılığı, yalnızca Nazi sembolü kullanan bir kişiye ertelenmiş para cezası verdi. Geri kalanlar hakkında soruşturma “ifade özgürlüğü” gerekçesiyle düşürüldü. Karar, kamuoyunda “ırkçılıkla mücadelede çifte standart mı var?” sorusunu yeniden gündeme getirdi.

Polisteki ırkçılık skandalı yine gündemde

Frankfurt Emniyeti’nde görevli bir polis memurunun ırkçı içerikli mesajlar paylaştığı ortaya çıktı. Mahkeme, bu paylaşımların “Nasyonal Sosyalizm’e sempati izlenimi verdiğini” kabul etse de görevden alınması için yeterli görmedi. Söz konusu polis memurunun geçici olarak görevine dönebilmesine izin verilmesi, “polis teşkilatındaki kurumsal ırkçılığa karşı mücadele yetersiz mi kalıyor?” sorularını beraberinde getirdi.

Ekonomik büyüme sınırlı, durgunluk riski sürüyor

Almanya, 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 0,2 büyüyerek teknik resesyondan son anda kurtuldu. Bu küçük artışa, hane halkı tüketimi ve yatırımların katkı sağladığı bildirildi. Ancak yıllık bazda büyüme hâlâ eksi yüzde 0,2 seviyesinde. Almanya, son iki yıldır büyüme kaydedemeyen tek G7 ülkesi konumunda. Eğer yıl sonunda da büyüme gerçekleşmezse, üst üste üç yıl durgunluk yaşanmış olacak.

Emeklilere zam müjdesi Scholz’tan geldi

Başbakan Olaf Scholz’un son Bakanlar Kurulu toplantısında, emekli maaşlarına temmuz itibarıyla yüzde 3,74 zam yapılması kararlaştırıldı. Bu, 1.000 avro maaş alan bir emekli için ayda yaklaşık 37,40 avro ek gelir anlamına geliyor. Çalışma Bakanı Heil: “Emeklilik maaşı sadaka değil, yılların emeğinin karşılığıdır” dedi. Yeni koalisyon, yüzde 48’lik emeklilik seviyesini kalıcı hâle getirmeyi hedefliyor.

İş günü 13 saate çıkabilir, sendikalar tepkili

Yeni kurulan CDU-SPD koalisyon hükûmeti, sekiz saatlik iş günü sınırını esnetmeyi planlıyor. Yeni model, bir iş gününde 13 saate kadar çalışmayı mümkün kılacak. Sendikalar, bu değişikliğin özellikle perakende, lojistik ve bakım hizmetlerinde çalışanlar için “dayanılmaz baskı” yaratacağını savunuyor. Ver.di Başkanı Werneke: “600 milyon saatlik fazla mesainin üzerine bir yük daha eklenemez” uyarısında bulundu.

Berlin’de öğretmenlerden üç günlük uyarı grevi

Berlin’deki öğretmenler, sınıf mevcutlarının düşürülmesi ve maaş artışı taleplerinin yıllardır karşılanmaması üzerine 13-15 Mayıs’ta uyarı grevine gidiyor. GEW Sendikası Başkanı Gökhan Akgün, görüşme sözlerinin tutulmadığını ve artık sabır kalmadığını belirtti. Almanya genelinde öğretmen açığı büyürken, eğitim çalışanları bu adımın ertelenemez olduğunu vurguluyor.

1 Mayıs’ta sokaklar doldu, gerilim de eksik olmadı

Berlin ve Hamburg’da düzenlenen 1 Mayıs yürüyüşlerine toplamda 25 binden fazla kişi katıldı. Berlin’de polise şişe atıldı, Hamburg’daki gösteriler genel olarak barışçıl geçti. DGB’nin ülke genelindeki kutlamalarına ise 300 binden fazla kişi katıldı. Dortmund ve Gelsenkirchen’de küçük çaplı arbede yaşandı, iki polis memuru hafif yaralandı.

Sağlık Bakanı Lauterbach’a 1 Mayıs'ta protesto

Berlin’deki 1 Mayıs etkinlikleri sırasında bir gösterici, SPD’li Sağlık Bakanı Karl Lauterbach’a “faşist domuz” diyerek hakaret etti ve üzerine yürüdü. Lauterbach kısa süreli panik yaşarken olay, siyasetçilere yönelik artan tehditleri yeniden gündeme taşıdı.