AfD’ye yasak tartışmaları büyüyor

Almanya Başbakanı ve CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisine yönelik yasak taleplerine karşı temkinli bir tutum sergiledi. Die Zeit gazetesine konuşan Merz, yasak sürecine dair kuşkularını şu sözlerle dile getirdi:

Bir partinin özgürlükçü-demokratik düzene karşı 'agresif ve mücadeleci' bir biçimde hareket ettiğinin ispatı gerekir. Bu ispat yükü devlete aittir.

Merz, yasaklama sürecinin siyasi bir araç olarak kullanılmasından kaygı duyduğunu vurgulayarak “Bundestag’ın merkezinden böyle bir adım atılması, siyasi rakipleri saf dışı bırakma girişimi gibi görünebilir. Bu bana doğru gelmiyor" dedi.

Merz’in bu açıklaması, iç istihbaratın AfD’yi bazı eyaletlerde “kesin aşırı sağcı oluşum” olarak tanımlamasının ardından başlayan yasak tartışmalarına yanıt olarak değerlendiriliyor.

Söder: Para nereden geliyor?

CDU’nun müttefiki CSU’nun Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder ise yasak fikrine karşı çıksa da AfD’nin finansal yapısının araştırılması gerektiğini savundu. Focus dergisine konuşan Söder, AfD’nin sosyal medya kampanyalarıyla ilgili şu ifadeyi kullandı:

Uzmanlara göre bu harcamalar sıradan parti bütçeleriyle açıklanamaz. Bu nedenle paranın kaynağının Almanya mı yoksa başka bir yer mi olduğu incelenmeli.

Söder, partiye akan paranın dikkatlice incelenmesi gerektiğini ve kamu sektöründe aşırı görüşlere sahip çalışanların da gözlem altında olduğunu söyledi. Ancak parti üyeliğinin doğrudan işten çıkarmaya neden olmayacağını belirtti.

İç istihbarat: Kesin aşırı sağcı oluşum

Almanya İç İstihbarat Teşkilatı (BfV), 2 Mayıs 2025'te yaptığı açıklamada, üç yıllık takip sürecinin ardından AfD’yi “kesin aşırı sağcı oluşum” olarak sınıflandırdı. Gerekçe olarak, partideki etnik-soy temelli halk anlayışının anayasal düzenle bağdaşmaması gösterildi.

AfD karara itiraz etti ve Köln İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Dava sürerken, sınıflandırmanın askıya alınmasına karar verildi. Buna rağmen Saksonya, Thüringen ve Saksonya-Anhalt eyaletlerinin istihbarat kurumları AfD’yi hâlâ “kesin aşırı sağcı oluşum” olarak değerlendiriyor ve izlemeye devam ediyor.

AfD ikinci parti oldu

AfD, 23 Şubat 2025’te yapılan erken genel seçimlerde yüzde 20,8 oyla CDU/CSU’nun ardından ikinci sırada yer almıştı. Bu sonuç, partinin kamuoyundaki etkisini artırırken, aynı zamanda yasaklama tartışmalarını da yeniden alevlendirdi.