Belçika'da bu hafta neler yaşandı?

Flaman Hükûmeti, göçmenlerin entegrasyon sürecini hızlandırmak için yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Avrupa Birliği dışından gelen göçmenler için entegrasyon ve Felemenkçe dil kursları zorunlu hâle getirilecek. Göçmenlerin sosyal yardımlardan faydalanabilmesi için ise 5 yıl oturum şartı getirilecek. Dil yeterliliği büyük önem taşıyacak ve B1 seviyesinde bir sertifika zorunlu olacak. Ayrıca, sosyal konut kiralamak isteyenlerden de B1 dil seviyesine sahip olmaları talep edilecek.

Yerel seçimler öncesi yolsuzluk operasyonu

Belçika, yerel seçimler öncesinde büyük bir yolsuzluk skandalıyla sarsıldı. Brüksel’deki Valonya-Brüksel Federasyonu ve sosyalist gençlik örgütü "Kızıl Şahinler" binalarına yapılan baskınlarda, örgütün devletten haksız yere milyonlarca avro destek aldığı iddia edildi. Skandalla ilgili dört kişi gözaltına alındı. İddialara göre, örgüt 2009'dan bu yana her yıl yaklaşık 200 bin avro haksız destek aldı ve bu şekilde toplamda 3 milyon avro devletten aktarıldı.

Onlarca kuruma siber saldırı

Belçika, Rus yanlısı hacker grubu NoName tarafından gerçekleştirilen büyük bir siber saldırıya maruz kaldı. Antwerp-Brügge ve Liège limanlarının yanı sıra birçok belediye sitesi saldırılardan etkilendi. Hackerlar, yoğun veri saldırılarıyla bu siteleri devre dışı bıraktı. Saldırının, Belçika’nın Ukrayna’ya yaptığı topçu desteğiyle bağlantılı olabileceği düşünülüyor.

Alkollü sürücülere cezalar ve araçlara el koyma

Belçika, 1 Ocak'tan itibaren alkollü veya uyuşturucu etkisi altında yakalanan yabancı sürücülere 1.260 avro para cezası uygulayacak. Cezayı ödemeyen sürücülerin araçları, 96 saatliğine alıkonulacak. Ödeme yapılmadığı takdirde, araçlara kalıcı olarak el konulabilecek. Bu uygulama, cezaların tahsil edilmesini sağlamak ve yabancı sürücülerin trafikte daha dikkatli olmasını teşvik etmek amacıyla devreye sokuluyor.

Bulutlu yaz Elia'yı rahatlattı

Yaz aylarının beklenenden daha bulutlu geçmesi, Belçika'nın elektrik şebeke işletmecisi Elia’yı olası bir elektrik fazlası riskinden kurtardı. Nükleer santrallerin tam kapasite çalışması ve güneş enerjisi santrallerinin devrede olması nedeniyle aşırı elektrik üretimi bekleniyordu. Ancak bulutlu hava, enerji üretimini dengeleyerek bu riskin önüne geçti.